16 Nisan 2015 Perşembe

Burada bir yanlislik yok mu sizce de?

Son zamanlarda yine ulke pek bir fevkalade, pek bir kendinden gecmiscesine hallerde.

Gecenlerde bir aile yemegimiz oldu. Akrabalarimizdan biri sunu dedi: Bir ulkede eger sanattan cok politika konusuluyorsa, o ulke 3. dunya ulkesidir. Bu lafi bir yerde mi ne okumus. Ne kadar guzel ve ozetleyici degil mi?

Yazmayayim, yazmayayim diyorum ama…
Abi bu ulkede yasayip baska herhangi bir sey konusmak mumkun degil.

Ben Amerika'da okudum. Facebook'umdaki arkadaslarimin da bir kismi bu yuzden Amerikali. Ana sayfada gezinirken bircok bilgi tufanina tutuluyorum. Status updatelerinden tut, fotograf, video, haber linki paylasimlarina kadar neler neler… Benim ana sayfamdaki bilgiler ikiye ayriliyor: Turkiye'deki arkadaslarimin paylastiklari ve yabanci arkadaslarimin paylastiklari.

Yabanci arkadaslarimin paylastiklari ahanda soyle:

1) Tatile gittim yasasin iste bakin tatil fotograflarim...
2) Nisanlandim, evlendim, cocugum oluyor vb…
3) Soyle bir sergiye katiliyorum; bu tur muzikler dinliyorum; su kulturel haberler ilgimi cekti…

Turkiye'deki arkadaslarimin (ve benim de) paylastiklari(miz):

1) Bu ulkenin hali noolacak Allahim yarabbbiiiimmm!
2) Tayyip asagi, Tayyip yukari.
3) Parti propogandalari, yuhalamalari, ovmeleri.
4) Ermeni soykirimi, nukleer santral, kentsel donusum ve bir de hesap lutfen.

YAHU ARKADAS!
Ben yakin arkadaslarimla bulusup zevzek zevzek dedikodu yapmak istiyorum; ozel hayatlarimizi A'dan Z'ye degerlendirmek istiyorum; gidecegimiz oyunlari, filmleri, yeni baslayan sergileri, yakinda gelecek konserleri konusmak istiyorum.

Ama, her 'arkadaslar arasi fiskos vakti' olarak baslayan bulusma Turkiye icin uzulme ve hayiflanma saatine donusuyor. Kimle bulussam, ne konussam, eninde sonunda 'hay basliyim boyle ulkeye de, tepemizdekilere de…' eziyetine donusuyor. Hazin son kacinilmazsa, biz de zevk almaya calisip sigara ustune bir sigara daha yakip cene caliyoruz. Neye yariyor? Benim simdiye kadar ettigim muhabbetler bir boka yarasa, simdiye ulkeyi kurtarmis, halay cekerek takiliyorduk.

Son son bugun pound 4 TL oldu, ebesinin orekesi diye sok gecirdim. Bir grup iphone sarj cihazi tarafindan yonetilsek ekonomimiz daha iyi olurdu yemin ederim.

Ac parantez. Bugun statusume 'Pound 4 TL oldugu icin Londra'ya gidiyorum. Cunku zengin olmak bunu gerektirir' yazdim. Bunun sarkastik oldugunu, igneleme sanatinin bir nevi ornegi oldugunu anlayamayan IQ yoksunu arkadaslar varsa aciklamak isterim. Zengin olmakla ovunmuyorum cunku kro asla degilim. Ekonomiye bir YUUUUH gondermekti amacim. Kapa parantez.

Neyse.

Yukari tukursen biyik, asagi tukursen sakal bir ulkede ayagimizi olmayan yorganlarimiza gore uzatmaya calisiyoruz ama nafile. Lagim cukuru gibiyiz anasini satiyim.

Her yerde insaat var. Yakinda biz icindeyken gaza gelip bizim evi de yikmaya kalkacaklar diye cok korkuyorum.
Zirt pirt elektrik kesintisi olacak diye anxiety seviyesi top yapmis bir ulkede yasamaktan cok usaniyorum.
AK'la baslayan cesit cesit ev, site, alisveris merkezi ve saray (ARE YOU FUCKING SERIOUS?) olmasi icime icime ogurme istegi uyandiriyor.
Kadin rahmine bile karisan bir devletin festivallerde gosterilen filmlere karismasini garipseyen halkimiza 'kameraya bak ve el salla' demek istiyorum.
Nukleer santral yapmakla ovunen bir homosapiensin varligi beni Mars'a tasinip 'selam uzayli' demeye tesvik ediyor.
Cicekleri agac sanip her gordugu yesillige cimen ve lalelerden olusan motifler yapan devletimize yan masadan yanar donerli meyve tabagi gondermemek icin kendimi zor tutuyorum.

AYIP ULAN AYIP!

Jeopolitik konumu bu kadar harikulade, cennetlerden de cennet bir ulkede yasayan insanlarin bu kadar vizyonsuz, cahil, bencil, dusuncesiz, kaba-saba, irkci, kindar, ataerkil, nefretle beslenen bir hiyar toplulugu olmasindan nefret ediyorum. Nefret etme kelimesinin bu insanlara karsi hissettiklerim karsisinda anlamini yitirmesinden de urkuyorum.

Hadi simdi hep beraber yatalim ve sabaha Danimarka'da uyanalim, amiiiin!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder